‘EOKA ile birebir lisanı kullanıyorlar’

Asena Yatağan – Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nde (GKRY) toplumsal medya üzerinden örgütlenen ve ismini “Devrimci Özgürlük Savaşçıları Hareketi” olarak açıklayan bir küme, Türkiye, Türklerin ve İngilizlerin adadaki varlığını “işgal” olarak nitelendirerek “kurtuluş mücadelesi” başlattığını duyurdu. 

Sosyal medya platformu X’te “agonisti kiepalx” ismi hesaptan Türkiye aleyhine paylaşımlar yapan, sembol olarak da Yunanların Osmanlı Devleti’ne baş kaldırışının simgesi olan ateş ve balta figürlerini kullanan ve Temmuz 2024’te “Kıbrıslı Rumları köleleştirdiniz (Kıbrıslılara ihanet ettiniz). Biz bu hareketi, vatanımızı Türk işgalinden kurtarma gayesi ve gayesiyle kurmaya karar verdik” bildirisiyle varlığını ilan eden küme, o tarihten beri Türkiye tersi telaffuzlarla faaliyetlerine sürat verdi. 

Örgüt, son olarak hazırladığı bir bildiriyi otomobillerin sileceklerine bırakıp, kavşak ve panolara asıp, kapı altlarından konutlara atarak adeta “savaş” daveti yaptı. Bildiride, “Fraksiyonumuz bugünden itibaren Türk işgaline karşı uzun vadeli bir kurtuluş çabası başlatmıştır. Vatanımızı ve esaret altındaki topraklarımızı kurtarmak için bütün gücümüzle savaşacağız” tabirleri yer aldı. Bildirilere bir cep telefonu numarasının da yazıldığı belirtilirken, GKRY polisinin kümenin gerisindeki bireyleri tespit etmek için soruşturma başlattığı söz edildi. 

‘Çaresizliğin işareti’ 

Gelişmeyi Milliyet’e kıymetlendiren Emekli Büyükelçi Uluç Özülker, “İki gün önce askerleri küfrettirdiler Yunanistan’da. Artık burada bu yapılıyor. Bütün bunlar haksızlığa da bağlı olarak gelişmiş olan çaresizliğin ve onun da ötesinde bir zavallılığın işaretidir” dedi. “Rumlar ne yapacaklarını bilemez haldeler. Zira kaybettiler. Daha da güçlenen Türkiye, askeri açıdan da güçlenen Türkiye bu noktada rastgele bir formda Rumların bu söyledikleriyle de bir yere sıkıştırılmak üzere bir noktada değil” diyen Özülker, konuşulması gereken iki konu olduğunu vurgulayarak şunları kaydetti: 

“Birincisi; Türkiye’nin, KKTC’de bir hava bir de deniz olmak üzere iki üssü var. Hasebiyle askeri açıdan Amerikalıların onlara (Rumlara) verdikleri silahlar ile Türkiye’ye karşı koyup bir yere gidemezler. İkinci konu, BM Genel Sekreteri, ‘Normal olarak tahlili mümkün olmayan durumların bir manası yoktur. Birtakım konularda daha insani olarak ne yapılabilir, olumlu bir biçimde ona bakalım’ dedi. Ortaklaşa olarak bir şeyler yapılabileceğine dair karar çıktı yapılan toplantıdan. Artık tek tahlil bundan sonraki etap için KKTC’nin tanınmasının sağlanması. Başkaları (Rumlar) de uzaktan yalnızca seslerini yükseltmekle badire yaratıyorlar kendilerine, bağırmakla bir yere gidilmez.” 

Katliam dolu bir tarih

“Kıbrıs Türk halkını yok edip, Kıbrıs’ı bir Helen adası yapma” gayesiyle Rum-Yunan liderliğinin organize edip desteklediği terör örgütü EOKA 1 Nisan 1955’te bildiri yayınlayıp silahlı aksiyonlara başlarken, birinci evvel İngilizlerhedef alınmış, daha sonra da Kıbrıs Türklerine yönelik saldırılar başlatmıştı Siyasi lideri Başpiskopos III. Makarios, askerî önderi Georgios Grivas olan örgütaynı gün yayımladığı birinci bildirisinde, “Allah’ın yardımı, uğraşımıza olaninançla ve Kıbrıslıların yardımı ile zafere ulaşacağız. İngiliz zulmünü bertarafetmek için çabayı başlatıyoruz. Özgürlüğü kendi elimizle kazanacağız”ifadelerine yer verdi. Türk ve Rum iştirakindeki Kıbrıs Cumhuriyeti EOKA’nınbaşlattığı akınlar sonucunda son buldu. 1963 “Kanlı Noel” katliamından1974 Barış Harekâtı’na kadar Türk yerleşim bölgelerine yönelik akınlar, Yunanaskerlerinin ile devam etti.

‘Bu cins örgütlerin döktüğü kanlar var’

KKTC’den gazeteci Başaran Düzgün de kümenin bildirisini “vahim bir gelişime” olarak tanımlayarak, “Anlaşılan, çok milliyetçi bir küme. Bu tıp faşist örgütlerin döktüğü kanlar, öldürdüğü beşerler var. Hasebiyle bunların unutulmamış olması elbet adayı yine istikrarsızlığa ve felakete sürükleyebilir. Türk tarafında önemli bir külfet, telaş yarattı. Zira geçmiş var, 1974 öncesi var, EOKA var. Yüzlerce Kıbrıslı Türk öldürülmüştü” diye konuştu.
Grubun ırkçı ELAM ile ilişki muhtemelliğine ait ise Düzgün, “ELAM yasal bir parti ve daima de oy arttırıyor. Son Avrupa parlamentosu seçimlerinde bir milletvekili göndermeyi başardılar. Münasebetiyle ELAM daha merkezde yaklaşmaya çalışıyor. Fakat bunlar saklı bir örgüt, o denli oldukları anlaşılıyor. Çok milliyetçi, faşist, Yunan ırkçısı birileri üzere görünüyor” sözlerini kullandı.

GKRY polisinin kümenin ardındaki şahısları tespit etmek için soruşturma başlattığı tarafındaki haberlerin hatırlatılması üzerine ise Düzgün, “Çok umudum yok o hususta. Zira daha evvelki akınlarda hiçbir araştırma yapmamışlardı” sözünü kullandı.