Olay, 10 Eylül 2024’te Nilüfer ilçesi Orhaniye Mahallesi’ndeki zeytinlikte meydana geldi. Çiftçilikle uğraşan Ramazan Zıh, eşi N.Z.’yi taciz edip, uygunsuz fotoğraflarını çekerek şantaj yaptığını sav ettiği Esat Çelik ile zeytinlikte karşılaştı. Taraflar ortasında çıkan tartışma hengameye dönüşünce Zıh, oğluna ilişkin ruhsatlı tüfek ile Çelik’e 6 el ateş açtı. Esat Çelik kanlar içerisinde yere yığılırken, Ramazan Zıh’ın ihbarıyla olay yerine jandarma ve sıhhat grupları sevk edildi. Zıh, gelen jandarma gruplarına teslim olurken, ambulansla Bursa Uludağ Üniversitesi Hastanesi’ne kaldırılan Çelik, kurtarılamadı.
‘SAPKIN KANILARINA BENİ VE AİLEMİ ALET ETMEK İSTEDİ’
Jandarmadaki tabirinde, tıpkı mahallede yaşadıkları Esat Çelik’in, 2019 yılından beri eşini iletiyle taciz ettiğini öne sürüp, hata duyurusunda bulunduklarını belirten Ramazan Zıh, “Bu kişi hakkında daha evvel hata duyurusunda bulunduk. Tutuklanmadı. Kendisi, benzeri bildirileri tekrar gönderince onunla konuşmak istedim. Yanına gittiğimde hakaret etti. Korkutmak için havaya ateş ettiğimde, istemeyerek vefatına neden oldum. Ruhsal meseleleri olan Çelik’in gayesi, sapkın fikirlerine beni ve ailemi alet etmekti” dedi.
‘EŞİM HAKKINDA İLERİ GERİ KONUŞUYORDU’
Çelik’in, eşi N.Z.’nin sokakta çektiği uygunsuz fotoğraf ve imajlarını, oğluna gönderip, şantaj yaptığını tez eden Zıh, “Eşime ilişkin olduğunu ileri sürdüğü manzaraları, toplumsal medyada paylaşacağını söyleyince çılgına döndüm. Yaşadığımız köyde de eşim hakkında ileri geri konuşuyordu. Aile birliğimiz bozuldu. Esat Kılıç, oğlum G.Z.’ye toplumsal medya üzerinden eşime ilişkin fotoğraf ve görüntüleri atarak bizi tehdit etti” diye konuştu.
‘AMACIM KORKUTMAKTI’
‘Kasten öldürme’ kabahatinden tutuklanarak cezaevine gönderilen Ramazan Zıh’ın Bursa 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmasına başlandı. Duruşmaya tutuklu sanık Ramazan Zıh, Esat Çelik’in eşi Ruhiye Çelik ve taraf avukatları katıldı. Duruşmada birinci defa savunma yapan sanık, maktulün eşini rahatsız ettiğini 4-5 sene evvel anladığını, bir gün de eşini telefonla aradığını gördüğünü söyleyerek, “Esat, ailemi taciz edip küfürler ediyordu. Oğlumun cep telefonuna, karımın özel fotoğraflarını yolladı. Kendisinden şikayetçi oldum. Tehdit ve küfürlerine devam edince, konuşmak için yanına gittim. Bana da hakaret edince, yanımda bulunan tüfekle kendisine ateş ettim. Bizde, domuz ve çakal saldırısına karşı herkeste tüfek bulunur. Ben de o yüzden tüfeği yanımda taşıyordum. Gayem korkutmaktı” tabirlerini kullandı.
SANIĞIN EŞİNİN TELEFONU MAKTULÜN İSMİNE KAYITLI ÇIKTI
Mahkeme liderinin, yapılan incelemede eşinin sınırının maktulün ismine kayıtlı olduğunu ve ortalarında arama tespit edildiğini söylemesi üzerine Ramazan Zıh, “Oğlumun telefonuna eşimin fotoğrafı gelince sordum, ‘Zorla oldu, beni kandırdı’ dedi. Ben daha evvel Çelik’e, ‘Karımla ait varsa söyle’ dedim. Olay günü de ayağa kalkınca mermi ona geldi. Beni tahrik etti, artık bıkmıştım” dedi.
Maktulün eşi Ruhiye Çelik de eşinin ilgisini öğrendiğini lakin onun bunu daima inkar ettiğini belirterek, “Eşim haklı değildi, ancak bu sonu hak etmedi” diye konuştu.
‘OĞLUMU VE KOCAMI ÖLDÜRMEKLE TEHDİT EDİYORDU’
Tanık olarak dinlenen Zıh’ın eşi N.Z. ise Çelik’in kendisini uzun mühlet rahatsız ettiğini ve karşısına çıkıp, laf attığını söyleyerek, “Ben bununla başa çıkamıyordum artık. Servisten indiğim yerde bekliyordu. Silah gösterip, oğlumu, kocamı öldüreceğini söylüyordu. Ne yapacağımı şaşırmıştım” sözlerini kullandı.
Duruşmada mütalaa veren savcı, Ramazan Zıh’ın haksız tahrik kararları uygulanarak ‘Kasten öldürme’ kabahatinden cezalandırılmasını isterken, mahkeme heyeti duruşmayı erteledi.
