Kaza, 9 Temmuz 2024’te saat 13.30 sıralarında Kavacık Mahallesi’nde meydana geldi. 34 FKJ 390 plakalı arabanın şoförü eski Kızılay Liderin kızı Fatma Zehra Kınık, Baki Sokak’tan Fatih Sultan Mehmet Caddesi’ne çıktığı sırada, kasksız halde gerisinde yolcuyla ilerleyen Yavuz Selim Öztürk’ün kullandığı 34 HUT 980 plakalı motosiklete çarptı. Çarpmanın tesiriyle motosikletteki şoför yaralandı ardındaki yolcu Batın Barlas Çeki ağır yaralandı. 16 yaşındaki Batın Barlas Çeki, hastanede yapılan tüm müdahalelere karşın hayatını kaybetti. Olaya ait 15 yıla kadar mahpus istemiyle dava açılan eski Kızılay Başkanı Kerem Kınık’ın kızı Fatma Zehra Kınık tekrar hakim karşısına çıktı.
Müşteki sanık Yavuz Selim Öztürk’ün 18 yaşını doldurması sebebiyle duruşma kapalılığı kaldırıldı.
Duruşma Anadolu 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya Fatma Zehra Kınık, müşteki sanık Yavuz Selim Öztürk, kazada hayatını kaybeden Batın Barlas Çeki’nin annesi ve taraf avukatları hazır bulundu. Duruşmada sanık avukatı savunma yaptığı sırada, Batın Barlas Çeki’nin babası mahkeme başkanı tarafından duruşma düzenini bozduğu gerekçesiyle salondan çıkarıldı.
‘MOTORU DENETİM ETMEK DÜŞÜNÜLDÜĞÜ ÜZERE DEĞİL’
Müşteki sanık Yavuz Selim Öztürk Savunmasında, “Ben Adli Tıp Kurumu raporuna itiraz ediyorum. Ben sokak başında aracı gördüğümde durur vaziyetteydi. Gaza bastığını görünce hareket yaptım. Gaza basıp kurtulmak istedim ancak arttan dokununca motor sola yattı, oda bana çarptı. Motoru denetim etmek o denli düşünüldüğü üzere şey değil” dedi.
‘ARABAMI PARK EDİP KAZA YERİNE GİTTİM’
Sanık Zehra Kınık savunmasında, “Tekrardan şunu belirtmek isterim ki; bu kaza üzücü bir kaza. Kimse başına gelsin istemez. Ben bedelli ailenin hüznünü paylaşıyorum. Kaza sonrası ailemle meskenine gidip taziyelerimi paylaştım. İsimli Tıp Kurumu’nda asli kusurlu olduğum tarafındaki raporu katiyetle kabul etmiyorum. Denetimlerimi yaptım. Üç tane araç geçti, o formda yola çıktım. Ben yolun ortasına geldiğimde motosikleti o esnada gördüm. Ben durmadığım için yargılanıyorum fakat ben durdum. Hızlı formda geliyordu. Kaskı yoktu. Avukatımın da arz ettiği üzere kaza o sürtme, yalnızca maddi hasarlı kazaydı. Vefat o esnada meydana gelmedi. Orada yaralandı. Ben süratli bir halde otomobilimi park edip kaza yerine gittim. Ambulans çağırın dedim. Polisler gelip beni karakola götürene kadar oradaydım. Keşke bu kaza olmasaydı. Kimse başına gelsin istemez” dedi.
‘BENİM OĞLUMUN CANININ HİÇ Mİ DEĞERİ YOK’
Kazada hayatını kaybeden Batın Barlas Çeki’nin annesi, “Belli ki kendisi otomobil kullanmasını bilmiyor. Kazadan sonra yeniden kaza yaptı. Fren yerine gaza bastı. Oğlum için kullanılan sözlere itiraz ediyorum. Çocuğumun düşerken, arkadaşına ya da dubaya tutunacağını söylediler. Keşke hastaneden rapor alıp konuşsalardı. Kamera kayıtları var, yüzde yüz kusurlu. Üzgün olduğunu söylüyor ancak benimle bir sefer bile irtibat kurmadı. Ben oğlumun kaza yaptığı caddeden geçemiyorum. Ben gerilimden 10 aydır acımı yaşayamıyorum. Kabuslar görüyorum. Ehliyeti bile alınmadı. Devam ettikçe üçüncü dördüncü Kazayı yapacaktı. Benim oğlumun canının hiç mi değeri yok. Yavuz Selim Öztürk’ten şikayetimi çekiyorum” biçiminde konuştu.
DURUŞMA ERTELENDİ
Mahkeme, duruşmayı 26 Mayıs’a erteledi. (DHA)
