Milli Savunma Bakanlığı Basın-Halkla İlişkiler Müşaviri ve Bakanlık Sözcüsü Tuğamiral Zeki Aktürk, basın bilgilendirme toplantısı düzenledi.
Tuğamiral Zeki Aktürk’ün açıklamaları şöyle:
TERÖRLE MÜCADELE
Türk Silahlı Kuvvetlerimiz; büyük yürek ve fedakârlıkla terörle gayretine, sonlarımızı müdafaaya; karada, denizde ve havada ülkemizin savunma ve güvenliğini sağlamaya azim ve kararlılıkla devam etmektedir. Bu kapsamda son bir haftada; hudutlarımızdan yasa dışı yollarla geçmeye çalışan 6’sı terör örgütü mensubu olmak üzere 156 şahıs yakalanmış, 1.184 şahıs ise hududu geçemeden engellenmiştir. Böylece, 1 Ocak’tan bugüne kadar hudutlarımızdan yasa dışı yollarla geçmeye çalışırken yakalananların sayısı 2.335, hududu geçemeden engellenen kişi sayısı da 34.811 olmuştur. Suriye Harekât Alanlarında 8 Ocak’tan bu yana sürdürülen “tünel imha” faaliyetleri kapsamında bugüne kadar Tel Rıfat bölgesinde yaklaşık 132, Menbic bölgesinde ise 108 kilometre uzunluğundaki tüneller imha edilmiştir.
SURİYE’DEKİ SON GELİŞMELER
Millî Savunma Bakanlığı kaynakları, Suriye’deki son gelişmelerle ilgili sorular üzerine şu bilgilendirmeyi yaptı:
“Daha evvel DEAŞ terör örgütü ile uğraş için 5 ülke tarafından ortak bir Harekât Merkezi kurularak çalışmalara başlanması kararı alınmıştı. Suriye Yeni Hükümetinden Uyum Ünitesinin Şam/Suriye’de misyon yapması istikametinde davet alınmış, Türkiye, Suriye ve Ürdün’den müteşekkil Uyum Ünitesi 19 Mayıs tarihinde Suriye’de vazifeye başlamıştır. Biz de Uyum Ünitesi için işçi görevlendirmesini yaptık.
Yeni Suriye İdaresi ile terör örgütü SDG ortasındaki mutabakat süreci, bölgesel istikrar ve güvenliğin sağlanması açısından dikkatle takip edilmektedir. Suriye’de barış ve huzurun tesisi için atılan her türlü olumlu adımı desteklemekle birlikte, bu sürecin şeffaf, kapsayıcı ve tüm tarafların legal güvenlik telaşlarını dikkate alan bir biçimde yürütülmesi gerektiğini vurgulamaktayız.
Suriye’de tek bir silahlı yapı olarak yalnızca Suriye ordusunun bulunması gerektiği ve SDG terör örgütünün Suriye ordusuna entegrasyonu mevzularında tavrımız değişmemiştir.
Süreçte aksamalar, gecikmeler olsa dahi sonuç değişmeyecektir. Tekrar hatırlatmak gerekir ki Suriye’de adem-i merkeziyetçi, ayrılıkçı gündemlere Suriye hükümeti ile iş birliği içinde müsaade edilmeyecektir.”
TÜRKİYE’NİN AVRUPA GÜVENLİK AKSİYON FONUNA (SAFE) DÂHİL OLMASI
Bakanlık kaynakları, Türkiye’nin Avrupa Güvenlik Aksiyon Fonuna (SAFE) Dâhil Olması ile ilgili sorular üzerine şu değerlendirmeleri yaptı:
“Ukrayna’daki savaş ve yeni global gelişmelere paralel olarak Avrupa’nın savunma kapasitesinin artırılmasına yönelik çalışmalar sürat kazanmıştır. Bu kapsamda AB tarafından savunma tedarikine harcanmak üzere üye ülkelere 150 milyar Avroluk fon sağlanmasını öngören SAFE Tüzüğü 27 Mayıs 2025 tarihinde AB Konseyi’nde kabul edilmiştir.
SAFE Düzeneği prensip olarak ülkemizin de iştirakine açık olmakla birlikte, tüzükte AB üyesi olmayan ülkelere yönelik birçok kısıtlayıcı önlem yer almaktadır. Ayrıyeten, maalesef bu süreçte, ülkemiz de dâhil AB üyesi olmayan müttefiklerin AB savunma ve güvenlik mimarisi dışında bırakılmasına yahut bir pazarlık aracı olarak kullanılmasına yönelik teşebbüslere de şahitlik ettik.
Avrupa güvenliğinin lakin kapsayıcılık, stratejik öngörü ve kolektif dayanışma ile güçlendirilebileceğini, bunun için vizyoner bir yaklaşıma muhtaçlık olduğunu düşünüyoruz. Bu bağlamda, ülkemizin sahip olduğu savunma yetenekleriyle Avrupa savunmasına ve güvenliğine değerli katkı sağlayacağına inanıyoruz. Bu durum SAFE Tüzüğünün müzakere sürecinde birçok Müttefikimiz tarafından da lisana getirilmiştir.
Bu çerçevede, önümüzdeki süreçte açık görüşlü ve öngörülü Avrupalı Müttefiklerimizle SAFE Sistemi kapsamında yahut dışında (özellikle insansız hava araçları, hava savunma sistemleri, zırhlı araç ve kara platformları, elektronik harp ve radar sistemleri, mühimmat ve roket sistemleri ile deniz sistemleri alanlarındaki gelişmiş yeteneklerimizle) savunma işbirliklerinin geliştirilmesine yönelik çalışmalarımız devam edecektir.”
