Manavgat’ın en eski esnaflarından biri olan terzi Yaşar Azgan, meslekteki 69 yılı ve kitaplarla geçen ömür hikayesiyle sırf bir zanaatkâr değil, tıpkı vakitte kültürün taşıyıcısı oldu.
1943 yılında Manavgat’ın Gençler Köyü’nde dünyaya gelen Azgan, 1956 yılında ilkokulu bitirdikten sonra Antalya’da bir terzinin yanında çıraklığa başladı. 1963 yılında Manavgat’ta kendi dükkânını açan Azgan, tıpkı yıl askere gitti. İstanbul’da askerlik yaptığı devirde terzilik eğitimini ustaların yanında sürdürdü. Askerlik sonrası memleketine dönerek mesleğini sürdüren Yaşar Azgan, Manavgat’ın ileri gelenlerini giydirmeye devam etti.
Bugün 82 yaşında olan Azgan, “Meslekte 69 yılı, hayatta 82 yılı geride bıraktım” diyerek, yaşadığı her anı dolu dolu geçirdiğini anlattı.
KİTAPLA BEYOĞLU’NDA TANIŞTI, DÜNYA KLASİKLERİNİ BİRİKTİRDİ
Azgan’ın hayatında dönüm noktalarından biri, askerliğini yaptığı periyotta Atatürk’ün yatı ile çıktığı memleketler arası seferler oldu. Venedik’te Türklerden güzellik görmüş bir aile ile tanıştı, kızlarıyla 7 yıl boyunca mektuplaştı. Askerlik sonrası Beyoğlu’na döndüğünde Almanca, Fransızca ve İngilizce lisan kurslarına yazıldı.
“Ustamın arkadaşları bana ‘Yabancı lisan öğreneceksen evvel kendi lisanında gelişmelisin’ dedi. O günden sonra dünya klasiklerini almaya başladım” diyen Azgan, geçen yıllarda yaklaşık 2 bin kitabı karıştırdığını söyledi. Konutundaki kütüphanelerin yanı sıra, dükkânında 150 kitaba mesken sahipliği yapan bir öbür kitaplık daha bulunuyor.
“YAŞAYARAK YAŞLANDIM”
Kültür Bakanlığı tarafından Ankara’da ödüllendirilen ve bugüne dek belediye, kaymakamlık ve valiliklerce toplam 9 defa takdir dokümanı verilen Azgan, “Bir düşünür ‘Yaşamak yaşlanmak değildir, yaşayarak yaşlanacaksın’ diyor. Ömrümü boşa geçirmediğime inanıyorum. Bir toplumda, ömrü boyunca ailesine, milletine bir ağaç bile dikmeyen bir insan öldüğünde ağlamayın diyorlar ya; işte o kelam, hayatımda kulağıma küpe oldu” diye konuştu.
GENÇLERE KİTAPLA SESLENDİ: “ZAMANI AŞIN”
Gençlere her fırsatta okumayı tavsiye ettiğini belirten Azgan, “Bir düşünür oğluna diyor ki: ‘24 saatlik vakit zarfında 30 saat okuman lazım. Başarılı olmak istiyorsan vakti aşacaksın ve herkesin yapamadığını yapacaksın.’ Çocuklarımız vakitlerini boşa geçirmesin. Kütüphanelere gitsinler, okusunlar. Okul bitirmek yalnızca diploma almak değil; bilgili olsunlar. Bu ülkeyi onlar ayakta tutacaklar” kelamlarıyla davette bulundu.
Azgan, röportajın sonunda Abdulvahap Kocaman’ın “Örnek Al” şiirini ve Necip Fazıl Kısakürek’in “Başıboş” şiirini okuyarak gençlere seslendi: “Başıboş olmayın, iz bırakın.”
