Evrin Güvendik – Meclis Kartalkaya Otel Yangını’nı Araştırma Komitesi, Bolu Kartalkaya’da Grand Kartal Otel’de 21 Ocak’ta yaşanan yangında yakınlarını kaybeden acılı aileleri dinledi. Yangından sağ kurtulanların da katıldığı kurulda aileler, yangının facia değil, cinayet ve katliam olduğunu vurguladı. Aileler, öbür ailelerinde tıpkı acıyı yaşamaması için önlemlerin alınması istikametindeki dilek ve taleplerinden bahsederek, hayatını kaybedenler ismine bir Anıt yapılmasını istedi. 28 aileden 57 kişinin katıldığı toplantıda, yaşanan acılar lisana getirildi. Yangında oğlu Doruk (13) ve kızı Nehir’i (16) kaybeden anne His Can, oğlunun vefatından çabucak evvelki ses kaydında annesine “seni seviyorum” dediği anları dinletirken, kurul üyeleri gözyaşlarına boğuldu.
Hilmi Altın: (Eşi Kübra Altın ve kızı Alya Altın’ı kaybetti) O cehennemden sağ çıktığım için utanan bir eş ve babayım. Zirveden tırnağa tüm sorumluların hak ettikleri cezalar indirimsiz bir formda uygulansın.
Zeynep Kotan (Oğlu Ömür Kotan’ı kaybetti) Oteldeki canlarımız o katliam gecesi nasıl kendi yazgılarına terk edildilerse biz de 21 Ocak günü kendi bahtımıza ve çaresizliğimize terk edildik.
Eray Bağcı: (TED Koleji öğrencisi oğlu Eren’i kaybetti) Evladımdan yalnızca bu bileklik kaldı. Bu bir cinayet, bir daha bu türlü bir cinayet yaşanmasın diye karşınızdayız.
Nihan Ecem Mercan: (Alp Mercan’ın ablası) Bu sorun duvarları yanan bir tabut oteli sıkıntısı değil.
Zafer Ekici: (Kız kardeşi, eniştesi Süleyman Dayı, yeğenleri Buse ve Ela Dayı’yı kaybetti) Öpmeye kıyamadığımız canlarımızı toprağa verdim. Bu olaya artık Grand Kartal Katliamı denilsin.
Aygül Ekici: (Kız kardeşi, eniştesi Süleyman Dayı, yeğenleri Buse ve Ela Dayı’yı kaybetti) Biz 8 kişilik bir aileyiz. Benim ailemin yarısını kül ettiler. Bu katliamı öbür aileler yaşamasın diye buradayız.
Sema Şahin: (Yangında kızı Feray Kanpolat ve torunu Oya Kanpolat’ı kaybetti) Birinci günlerde çok metanetliydim fakat metanetimi yitirdim. Antidepresan olmadan uyuyamıyorum. Kızımın yüzünü gördüm. ‘Dişlerini açın bana’ dedim. Zira bizde genetik bir diş yapısı vardı. Çocuğumun dişlerine baktım. ‘Evet bu benim çocuğum’ dedim.
