Bölgedeki siyasi çıkmaz ve insani felaket için “hiç bu kadar berbat olmamıştı” tabiri kullanılan bildiride, “İki devletli tahlilin uygulanması istikametinde ilerleme eksikliğinin her türlü aşırılığı ve şiddeti temelde körüklediğine inanıyoruz” denilerek, bu hususta somut, acil adımların atılmasının istek edildiği aktarıldı.
İşgal altındaki Filistin topraklarındaki son gelişmelere yönelik önemli telaşların lisana getirildiği bildiride, “Özellikle İsrail güçlerinin ayrım gözetmeyen hücumları sonucu çok sayıda sivilin hayatını kaybetmesi ve hayati kıymet taşıyan kalan altyapının kasıtlı olarak tahrip edilmesiyle sonuçlanan Gazze’deki düşmanlıkların tekrar başlamasını kınıyoruz ve BM kararları doğrultusunda derhal ve kalıcı bir ateşkes davetinde bulunuyoruz” denildi.
‘Gönüllü göç değil’
Filistin halkının yerinden edilme yahut hudut dışı edilmesinin “kesin ve kategorik olarak reddedildiği” yinelenen bildiride, “Gazze’yi yaşanmaz hale getirerek insanları Gazze’den zorla çıkarmak istekli göç değildir. Katiyetle reddettiğimiz mecburî yerinden edilmedir” vurgulaması yapıldı.
‘Geri döndürülemez adımlar atılmalı’
Bildiride “İki devletli tahlile uygun adil ve kalıcı bir barışın sağlanması, 4 Haziran 1967 sonları temelinde, Kudüs de dahil olmak üzere Filistin devletinin güçlendirilmesi, açık ve geri döndürülemez ölçütlere ve güçlü memleketler arası gayret ve garantilere sahip bağlayıcı bir takvim çerçevesinde, Orta Doğu’nun tüm halkları ortasında bir ortada yaşamanın ve güvenlik ve bölgesel bütünleşmenin yolunun açılması dahil olmak üzere tüm memleketler arası uğraşların olumlu ve geri döndürülemez adımlar atılarak ilerletilmesine gereksinim vardır” değerlendirmesi yapıldı.
