Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Jale Korun, baharın gelmesi ile birlikte, bilhassa mayıs- eylül ayları ortasında Akdeniz’e göç eden tehlikeli tiplerin hem balıkçılığı hem de insan sıhhatini tehdit ettiğini belirterek, “Eğer temas gerçekleşirse, bölge yalnızca deniz suyuyla yıkanmalı ve kesinlikle bir sıhhat kuruluşuna başvurulmalı” dedi.

Türkiye’nin deniz sonlarını çizen DMP haritasında, Yunanistan ile Ege’deki deniz hududu ana karalar ortası ‘ortay hat’ olarak gösterildi. Yunan medyası Milliyet’in haberini manşetlerine taşırken, Atina da kendi DMP’sini açıkladı.

Marmara Denizi’nde müsilajın yine görülmeye başlaması sebebiyle alanında uzman akademisyenlerden oluşan Müsilaj Bilim ve Teknik Kurulu, ODTÜ’ye ilişkin Bilim-2 Araştırma Gemisi ile denize açılarak inceleme yaptı. Yapılan çalışmalarla ilgili açıklama yapan Prof. Dr. Barış Salihoğlu, “”Oksijensizlik durumu devam ediyor. Yani müsilaj oluşumuna elverişli şartların sürdüğünü görüyoruz. Kirlilik baskısı da devam ediyor. Önümüzdeki devirlerde müsilajın ne formda görüleceği biraz da iklim şartlarına bağlı olacak. 2021’deki ağır müsilajla şimdi karşılaşmadık. Lakin yaza hakikat bir ağırlaşma olma mümkünlüğü var” dedi.

Ankara Üniversitesi Deniz Hukuku Ulusal Araştırma Merkezi (DEHUKAM), Türkiye’nin etraf denizlerinden azami yararlanmasını hedefleyen Deniz Mekansal Planlamasına (DMP) ait birinci akademik çalışmayı yayımladı.

Antalya’nın Kaş ilçesindeki Patara Antik Kenti’ndeki Roma İmparatoru Nero’nun yaptırdığı ve tamamı 1481’deki tsunamide yıkılan 26,5 metre yüksekliğindeki deniz fenerinin onarımı tamamlandıktan sonra iskelesi sökülerek, 544 yıl evvelki üzere ayağa kaldırıldı. Prof. Dr. Havva İşkan Işık, fenerin son fotoğraflarını paylaşıp, Nero’nun ışığının yakılması için davette bulundu.

Türkiye’nin Ege’de Yunanistan ile hududunu çizen bilimsel harita hazırlandı. Yunanistan ile Türkiye ortasında bir dizi ihtilafın bulunduğu Ege Denizi’nde ana karalar ortası ‘ortay hat’ hudut olarak alındı. Mavi Vatan haritasının devleti bağlayan resmi bir deniz yetki alanı hududu oluşturmadığı, bilimsel ve hukuka uygun bir çalışma olduğu belirtildi. Bir sonraki adım KKTC ile KKTC’nin mekansal deniz planlaması olacak.