‘Kusmadan sonra 45 dk-1 saat beklenmeli’
“Eğer, var olan diş çürüklerinin ve diş eti hastalıklarının tedavileri tamamlanmadan hamilelik başlamışsa, bu durum hem anne adayı hem de bebeğin sıhhati için çok daha fazla kıymet taşır.” açıklamasında bulunan Çocuk Diş Hekimliği Uzmanı Dt. Nurgül Demir sözlerine şöyle devam etti: “Hamileliğin birinci 3 aylık periyodunda sıklıkla görülen bulantı ve kusma, diş yüzeylerinde mineral kaybına sebep olarak, ‘erozyon’ dediğimiz diş aşınmalarına yol açabilir. Bu devirde sodyum bikarbonatla gargara yapmak, ağız içindeki asidik ortamın nötralize edilmesine yardımcı olur. Akıllarda kalması gereken ise, kustuktan çabucak sonra yapılan diş fırçalamanın diş yüzeylerinde meydana gelebilecek aşınmayı arttırabileceğidir. Kusmadan sonra dişlerin fırçalanması için 45 dk-1 saat beklenmesi gerekir. Tertipli olarak sodyum floridli ağız gargaralarının kullanılması, dişlerden sert doku kaybını önlemeye yardımcı olurken, birebir vakitte diş hassasiyetinin de denetim altında tutulmasını sağlar.”
Düzenli su tüketmek şart
Hamilelik devrindeki hormonal değişimlerin ağız kuruluğuna sebep olabileceğinin de altını çizen Nurgül Demir “Tükürük ölçüsündeki düşüş, ağız içindeki yumuşak dokuların ve diş yüzeylerinin temizlenebilirliğini azaltarak; diş çürükleri ve diş eti hastalıkları için risk oluşturur. Sistemli su tüketmek genel sıhhat için ne kadar kıymetliyse, ağız ve dişlerin sıhhatinin idame ettirilebilmesi için de göz arkası edilemeyecek bir değere sahiptir. Kslitollü sakızlar, çiğneme sırasında tükürük akışını arttırarak, ağız içi yumuşak dokuların ve diş yüzeylerinin temizlenmesini sağladığı üzere; ağızda oluşan asitlerin tamponlanmasını sağlayarak çürüklerin önlenmesinde de faal rol oynar. Tıpkı vakitte diş yüzeylerine bakteri tutulumunu azaltarak, dişleri çürümeye karşı korur. Hamilelik devrinde ağız kuruluğu şikayeti olan anne adayları için pratik bir tahlil alternatifi olacaktır” dedi.
Gebelik diyeti üzere problemlere yol açabiliyor
“Hamileliğin ikinci üç aylık periyodunda ise, bilhassa diş eti hastalıkları için tetikte olmak gerekir. ‘Hamilelik gingivitisi’ olarak bilinen ve diş etlerinde kırmızılık, şişlik, hassasiyet ve diş eti kanamaları ile başlayan diş eti sorunlarına karşı, geç kalınmadan tedbir alınması gerekmekte ve kesinlikle uzman bir diş tabibine danışılarak, sistemli takipleri aksatılmamalıdır.” açıklamasında bulunan Nurgül Demir “Aksi takdirde, hamileliğin ortalama sekizinci ayları diş eti hastalıklarının pik yaptığı bilinen devirlerdir. Hamilelik periyodunda karşılaşılan diş eti hastalıklarından, estetik bölgede bulunan ön dişler art küme dişlere nazaran daha çok etkilenmektedir. Diş eti hastalıklarının erken doğum, fetüste gelişme geriliği, düşük doğum yükü, preeklemsi ve gebelik diyabeti üzere önemli sıhhat meselelerine yol açabileceği unutulmamalıdır” diye konuştu.
Hamilelik tümörü oluşabilir
Anne adayları için üzerinde durulması gereken bir öbür değerli noktaya da dikkat çeken Nurgül Demir “Hamilelik devrinde ağız hijyenine kâfi ihtimamın gösterilmemesine bağlı olarak, diş yüzeyinde oluşan bakteri plağının uzaklaştırılamaması ile karşılaşabileceğimiz ‘hamilelik tümörü’dür. Hamilelik tümörünün ismi korkutmasın doğal, düzgün huylu bir diş eti büyümesi olarak düşünülebilir. Damarlı yapısı nedeniyle koyu kırmızıdan mora değişen renklerde görülebilir ve çoklukla hamileliğin ikinci yahut üçüncü üç aylık periyotlarında oluşur. Tabiatıyla güzelleşebileceği üzere, kimi durumlarda cerrahi olarak tedavi edilmesi de gerekebilir.” diyerek dikkat edilmesi gereken konuları 5 unsurda özetledi;
1-Anne adaylarının, nizamlı diş tabibi denetimlerini aksatmaması; hamilelik periyodunda diş sorunları ile müsabaka riskini en aza indireceği üzere, diş eti hastalıkları sebebi ile anne ve bebeğin ziyan görme ihtimalini de ortadan kaldırır.
2-Bulantı ve kusma ile seyreden hamileliklerde, kusmadan çabucak sonra diş fırçalamak için, 45 dk beklenmelidir. Ağzın suyla çalkalanması, sodyum bikarbonatla gargara yapılması ağız içindeki asidik ortamın dengelenmesine yardımcı olarak, diş yüzeylerinin korunmasına katkı sağlayacaktır.
3-Hamilelik devrinde, her sabah kahvaltısından sonra ve her gece uyumadan evvel dişlerin fırçalanması, kusma kaynaklı diş aşınmalarının ilerlemesini ve aşınma kaynaklı meydana gelebilecek diş hassasiyetini önleyecektir.
4-Ağız kuruluğundan şikayetçi olan anne adaylarında, kslitollü sakızlar, çiğneme sırasında tükürük akışını arttırarak, ağız içi yumuşak dokuların ve diş yüzeylerinin temizlenmesini sağlayacağı üzere; ağızda oluşan asitlerin tamponlanmasına tesir ederek çürüklerin önlenmesinde de faal rol oynar.
5-Organik yoğurt ve kefir tüketilmesi, yüksek kalsiyum içerikleri ile diş yapısını güçlendirip, tükürük yapısını kalsiyumdan güçlü bir hale getirirken; tıpkı vakitte probiyotik özellikleri ile ağız içindeki bakteri sayısını azaltarak anne adaylarını diş eti hastalıkları ve diş çürüklerine karşı korur.
