Bakanlıktan yapılan açıklamaya nazaran Güler, Lefkoşa’da gerçekleştirilen TEKNOFEST’e katılmak üzere Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak ve kuvvet kumandanlarıyla KKTC’ye gitti.
Güler, Lefkoşa’da, 39’uncu Mekanize Piyade Tümen Komutanlığına geçerek inceleme ve denetlemelerde bulundu. Kışladaki faaliyetlere ait bilgi alan ve talimatlar veren Güler, daha sonra Mehmetçiğe hitap etti.
Bakan Güler, TEKNOFEST vesilesiyle kardeş Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde bulunmaktan ve 39’uncu Mekanize Piyade Tümen Komutanlığını ziyaret etmekten büyük memnunluk duyduğunu belirtti.
Dünyada çok boyutlu gelişmelerin yaşandığı, her geçen gün risk ve tehditlerin arttığı hassas bir süreçten geçildiğine dikkati çeken Güler, “Jeopolitik ehemmiyeti yüksek bir coğrafyada bulunan ülkemizin bu kritik süreçte çok taraflı tehdit ve tehlikelere karşı ebediyen güçlü ve uyanık bulunması bir mecburilik arz etmektedir.” tabirini kullandı.
Güler, Ulusal Savunma Bakanlığınca, Türkiye’nin bekası ile milletin güvenliği ve huzuru için en kapsamlı ve faal faaliyetlerin yürütüldüğünü bildirdi.
Yurt içinde ve hudut ötesinde terörle gayrette büyük muvaffakiyetler elde edildiğini belirten Güler, “Terör örgütü, bu operasyonlar sonucunda fesih ve silah bırakma düzeyine getirilmiş durumdadır. Operasyonlarımızla eş vakitli olarak hudutlarımızın emniyetini de en ağır ve en üstün önlemlerle sağlarken Mavi ve Gök Vatanımızdaki hak ve menfaatlerimizi de tereddütsüz ve odunsuz koruyoruz.” değerlendirmesini yaptı.
“KIBRISLI SOYDAŞLARIMIZIN GÜVENLİĞİ HER VAKİT ÖNCELİKLİDİR”
Bakan Güler, Kıbrıs Barış Harekatı’nın, tarihi hak ve çıkarların korunmasına yönelik kararlı hali açıkça ortaya koyduğunu vurgulayarak, “Kıbrıslı soydaşlarımızın güvenliği ve huzuru bizler için her vakit önceliklidir.” sözünü kullandı.
Yaşar Güler, stratejik pozisyonu da göz önünde bulundurulduğunda, Türk Silahlı Kuvvetlerinin adadaki varlığının sırf Kıbrıs’ın değil, bölgenin genel güvenliği ve istikrarı açısından da kritik ehemmiyete sahip olduğunu belirtti.
“Özellikle güç kaynaklarının keşfiyle birlikte çeşitli aktörlerin Kıbrıs’ın güneyinde siyasi, askeri ve ekonomik faaliyetlerini artırmaya çalıştığı, Rum tarafına yönelik tek taraflı takviyelerin ağırlaştığı açıkça görülmektedir.” tabirini kullanan Güler, şunları kaydetti:
“Bu bağlamda, birtakım üçüncü tarafların Rum kesitiyle gerçekleştirdiği tek taraflı muahedeleri, gerçekleştirilen askeri tatbikatları, yürütülmeye çalışılan güç projelerini ve Rum tarafının kimi konjonktürel gelişmelerden hareketle çeşitli formlarda rol kapma gayretlerini dikkatle takip ediyoruz. Tüm bunlara karşı ülkemizin hak ve menfaatlerini zedelemeye dönük her türlü teşebbüse karşı gerekli tedbirleri büyük bir kararlılıkla alıyoruz. Şu konu asla unutulmamalıdır ki Türkiye, rastgele bir oldu bittiye muhakkak müsaade vermeyecektir. Bu vesileyle bir sefer daha tabir etmek isterim ki memleketler arası meşruiyeti haiz ve garantör ülke sıfatıyla olan Ada’daki askeri varlığımız hem Kıbrıs Türk halkının huzur ve güvenliğinin hem de Doğu Akdeniz’deki stratejik dengelerin teminatıdır.”
“TÜRKİYE, SAHİP OLDUĞU TÜM HAKLARI KARARLILIKLA KULLANACAK”
Bakan Güler, Türkiye’nin tarih boyunca Akdeniz’e taraf veren hakim güçlerden biri olduğunu belirterek, “Türkiye, bugün de bu coğrafyada tarihi sorumluluğunu sürdürecek, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ve kendi çıkarlarının korunması için milletlerarası hukuka bağlı olarak sahip olduğu tüm hakları kararlılıkla kullanacaktır.” dedi.
Kıbrıs Türk halkının hâkim eşitliğini ve eşit memleketler arası statüsünü teyit etmeyen hiçbir tahlil formülünün asla kabul edilemeyeceğini vurgulayan Güler, bu kapsamda makul ve mantıklı halde tahlile yönelinmesi gerektiğini belirtti.
Güler, “Türkiye, bugüne kadar olduğu üzere bundan sonra da güvenlik, barış ve istikrar için Ada’da bulunmaya ve kardeş Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin yasal çıkarlarını her şartta desteklemeye devam edecektir.” tabirini kullandı.
