ŞUURSUZLUK ÖRNEĞİ: Cumhuriyet Halk Partisi’nin başlattığı, birtakım televizyon kanallarının takımlı yorumcuları tarafından da desteklenen, büyük bir şuursuzluk ve tahammülsüzlük örneği olan sokak davetleri, Türkiye’nin çok tehlikeli bir sürece sokulmaya çalışıldığına işaret etmektedir. Bu davet toplumsal huzuru tehdit eden sonuçlar doğurabilecek niteliktedir ve bu tarafıyla kamu sistemini bozmaya dönüktür.
ATATÜRK’ÜN MİRASINA İHANET: Kendi kuruluş bedelleriyle barışık olmayan Atatürk’ün aziz mirasına ihanet içerisindeki CHP, diğerlerine da gerçek ve dürüst olamamaktadır. CHP ve yandaşlarının toplumu isyana çağıran bir tavır içinde olması, siyasi ahlaktan uzak, hem toplumun huzurunu hem de demokrasiyi tehdit eden bir aymazlıktır.
TOPLUM TERTİBİNİ TEHDİT: Siyasi partilerin ve televizyonların, toplumu sokağa çağırması, elbet ki toplumsal tertibi tehdit eden sonuçlara yol açabilecektir. Ulusal iradeye ve halkın kararlarına yönelik tehditlerin sırf hükümeti değil, birebir vakitte demokrasiyi de amaç aldığı açıktır. CHP, tam da bu ortamda demokrasi çerçevesini ve siyasi ahlak prensiplerini zorlayan bir tavra girerek, toplumda telafisi imkânsız sonuçlar doğurabilecek bir yanlışlığın içindedir.
İSYANA TEŞVİK DAVETİ: Cepheleşmeye dönüştürülmeye çalışılan alanlar üzerinden bilhassa birtakım televizyon kanallarında toplumsal isyana teşvik, kaos ve karışıklık çıkarmak için aleni davet yapılmaktalar.
SOKAK YANSISI: Sokaklar deva değildir. Şayet sokağa davet edilenlerin karşısına 15 Temmuz’da olduğu üzere diğerleri dikilirse kaçınılmaz çatışma nasıl önlenecek, olayların önüne nasıl geçilecektir? Cepheleşmeden medet uman siyasi partileri, televizyon sahiplerini, yorumcuları, siyasi ikbalini sokakların şiddetine bağlayanları uyarıyorum. Demokrasi dışı arayışlara girişenler bedelini ödemeye de hazır olmalıdır. Ulusal birliğin güçlendirilmesine ve terörsüz Türkiye’nin inşa edilmesine provokasyonlarla mani olma dileğinde olanlar kaybedecektir.
