Özel, partisinin genel merkezinde dayanışma ziyaretinde bulunan Avrupa Sosyalist Partisi’nin başkanlığında Sosyalist Enternasyonal Onursal Başkanı ve eski Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu’nun katıldığı yaklaşık 30 kişilik heyetle görüştü.
Yaklaşık 2 saatlik görüşmenin akabinde Papandreou ile ortak basın toplantısı düzenleyen Özel, Avrupa Sosyalist Partisi Lideri Stefan Löfven ve heyetinin geçen hafta partisinin İstanbul Vilayet Başkanlığına ve İstanbul Büyükşehir Belediyesine dayanışma ziyareti gerçekleştirdiğini anımsattı.
Özel, bugün de Avrupa Sosyalist Partisi ile Almanya, Belçika, Bulgaristan, Hollanda, İtalya, İsveç ve Yunanistan’dan toplumsal demokrat, sosyalist ve personel partilerinin yöneticilerinin yer aldığı heyeti partisinde ağırladıklarını belirtti.
“TÜRKİYE’NİN ÇIKARLARINI SAVUNDUĞUMU ARDIMDAKİ DOSTLARIM BİLİYOR”
Avrupa’daki siyasi akrabaları ve kardeş partilerden oluşan heyetin dayanışma için geldiğini lisana getiren Özel, şunları kaydetti:
“Türkiye’deki yaşanan süreci çok yakından takip ediyorlar. Ben kendilerine bilhassa sıkıntıyı, tüzel, siyasi boyutlarıyla ‘Türkiye’de neyle muhatabız?’, onları birinci elden aktarma imkanı bulduğum için çok memnunum. Biliyorsunuz birinci günler kolay değildi Avrupa için. Zira Ekrem (İmamoğlu) Liderin şahsî namusuna yolsuzluk, hırsızlık iftirası, partimize ve Ekrem Liderimize, belediye liderlerimize terör örgütünü destekleme iftirası varken, herkes dönüp ‘Ne oluyor?’ diye bakıyor. Onlar, büyük algı operasyonlarıyla bunu anlatmaya çalıştılar.
Biz, milletimizden, halkımızdan aldığımız güçle bir gayret sürdürdük ve en sonunda biz de dünyaya konuştuk. Onlar beni susturmaya çalıştılar; ‘Türkiye’yi dünyaya şikayet mi edeceksiniz?’ dediler. Türkiye’de ana muhalefet partisi son yerel seçimlerin birinci partisi lakin Avrupa’da ve dünyada Türkiye’nin partisi olma ve Türkiye’nin çıkarlarını savunduğumu en çok bugün bana takviyeye gelen ardımdaki dostlarım biliyor.”
Türkiye’nin milletlerarası münasebetlerinde kendilerince hakikat buldukları tezleri desteklediklerini, ayrıştıkları noktalarda da ihtimamlı bir lisan kullandıklarını söyleyen Özel, konuşmasına şöyle devam etti:
“Bir ülkenin iç işleri değildir, o ülkede siz demokrasiyi rafa kaldırıyorsanız, seçilmiş belediye liderinin evvel mazbatasını iptal ediyor, ikinci seçildiğinde onu mahpusa atıyorsanız. Hiçbir kanıtınız olmadan zımnî şahitlerle ağaç isimleri verdiğiniz meşeler, çınarlar konuşup iftira ediyorlar ve 16 milyon İstanbullunun 3 sefer üst üste seçtiği birisi mahpusta duruyorsa, bugün mahallî seçim sandığını, yarın genel seçim sandığını maksat aldıysanız, bütün dünyanın ağzındaki özgür ve adil seçimi şimdiden ortadan kaldırıyorsunuz. Kendinizden sonraki cumhurbaşkanına darbe teşebbüsü yapıyorsanız, cumhurbaşkanı adayını, rakibinizi ortadan kaldırıyorsunuz. Bu, bir ülkenin iç işi değildir. İşte burada bir adım geri atmadığımız için ve dünyaya kederimizi yanlışsız anlattığımız için bugün bu durumdalar.”
Avrupa Parlamentosunun Türkiye’ye nisan ayında yapmayı planladığı birçok ziyareti iptal ettiğini aktaran Özel, bu durumdan memnun olmadığını, üzüldüğünü dile getirdi.
Özel, “Türkiye-Avrupa Birliği münasebetlerinde iğneyle kazıyorum, (Cumhurbaşkanı Recep Tayyip) Erdoğan kürekle kapatıyor. Ben her ay bir gün, iki gün gidip Türkiye’nin Avrupa Birliğinin tam üyesi olması için ve bu Türkiye’nin demokrasi yerinde bulunması için çaba verirken, Erdoğan’ın attığı son adımlar, Türkiye’yi Avrupa’dan kopardığı üzere dünyada da demokrasi liginde küme düşürmeyi bırakın, birkaç lig aşağıya düşüyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Avrupa Parlamentosu, toplumsal demokratlar ve sosyalist parti temsilcilerinin kendilerine inandığını söyleyen Özel, “Onlar bize birinci inanan, sesimizi birinci duyan, birinci duyuranlar lakin Türkiye’nin sesini bütün dünyaya duyurmaya devam edeceğiz. Geçtiğimiz günlerde İngiliz Personel Partisi’nin birinci günlerdeki sessizliğine reaksiyon göstermiştim. Sonra yapılan bir açıklama var, küçük harflerle kısık seste fakat birinci güne nazaran daha yeterli. Bu, umut verici. Beklentilerinizin daha âlâ olduğunu, daha yüksek sesle tabir edilmesi gerektiğini tabir ettim. Lakin sonuçta kardeş partimizdir ve bundan sonra göstermeleri gereken muhtemel dayanışmayı daha yüksek sesle, daha kararlılıkla ve Sayın Başbakanın ağzından duymak istediğimizi söz ettik. Kardeşin kardeşe sitemidir. Kardeşlik beklemek de en doğal hakkımızdır.” tabirlerini kullandı.
Özgür Özel, kelamlarını şöyle tamamladı:
“Hele hele şöyle bir şey çok zorlar bizi, Suriye’deki tablo ve denklem üzerinden Erdoğan’ın burada yaptıklarını görmezden gelme sıkıntısını hiç yakıştıramam. Hele hele Toplumsal Emekçi Partisi’ne hiç hiç yakıştıramayız. O yüzden bağlarımızın çok daha güzel olması için uğraş gösteren dostlar burada. Onlara hem bunun için hem de burada bize yaptıkları inanılmaz ve partimin kurumsal olarak hiçbir vakit unutmayacağı, benim de şahsî olarak asla unutmayacağım bu değerli dayanışma için kendilerine bir kere daha yürekten teşekkür ediyorum.”
PAPANDREU İLE AVRUPA SOSYALİST PARTİSİ GENEL SEKRETER YARDIMCISI POLET’İN AÇIKLAMALARI
Sosyalist Enternasyonal Onursal Başkanı ve eski Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu ile Avrupa Sosyalist Partisi Genel Sekreter Yardımcısı Yonnec Polet, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı misyonundan uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu ile dayanışma içinde olduklarını belirtti.
Bu dayanışmayı göstermek emeliyle bugün burada bulunduklarını söyleyen Papandreu, Yunan halkının Türkiye’de barış ve işbirliği dilek ettiğini, Türk halkının demokrasi için verdiği çabanın tıpkı vakitte kendi uğraşları de olduğunu vurguladı.
Türk halkının uğraşının “demokrasi ile otokrasi ortasında bir mücadele” olduğunu savunan Papandreu, “Bu gayret yalnızca İstanbul sokaklarında gerçekleşmiyor. Bu uğraş tıpkı vakitte Atina’nın sokaklarında, Strazburg, Brüksel ve dünyanın tüm sokaklarında da gerçekleşiyor.” ifadesini kullandı.
Avrupa Sosyalist Partisi Genel Sekreter Yardımcısı Polet de yalnızca İmamoğlu’na değil, haksız yere tutuklanan tüm belediye liderlerine dayanışma ve dayanak gösterdiklerini söyledi.
İmamoğlu’nun hür bırakılması davetinde bulunan Polet, bunun, Türkiye’de insanların tercihlerini söz etme ve muhalefetin adayına dayanaklarını gösterebilme hakkına sahip olmaları açısından değerli olduğuna işaret etti.
