Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Kızılay Genel Şurası’nda kıymetli açıklamalarda bulundu. şte Erdoğan’ın konuşmasından satır başları: Sizlerin vasıtasıyla Kızılay ailesinin her bir mensubuna, insanların en iyisi, insanlara en fazla faydası dokunandır şuuruyla çalışan herkese selamlarımı, sevgilerimi gönderiyorum. 157 yıllık merhamet çınarımız Kızılay’ın kısımlarını dört bir yana uzatan tüm kardeşlerime buradan teşekkür ediyorum. Rabbim çalışmalarını bereketlendirsin, emeklerini zayi etmesin diliyorum.
İYİLİK ORDUSUYLA KARŞI KARŞIYAYIZ
Gerek tarihi gerekse hizmetleriyle nitekim kıvanç kaynağımız olan esaslı bir düzgünlük ordusuyla karşı karşıyayız. Bundan 157 yıl evvel halis niyetlerle başlanan seyahatte bugün Kızılay, 513 şube ve temsilciliğiyle, 400 bine yakın gönüllüsüyle, 4 hastanesi ve 2 tıp merkeziyle, aşevleri, huzuevleri, istekli merkezleriyle geniş bir yelpazede çok değerli çalışmalar yürüten bir kuruluş haline gelmiştir. 2024 yılında yurt içinde 33 milyon bireye, yurt dışında ise 14 milyondan fazla beşere ulaşan Kızılayımız, maşallah görevini layıkıyla ifa ediyor. 2005’te ülkemizin kan muhtaçlığının yalnızca yüzde 19’unu karşılayabilen Kızılay’ın, bugün toplam talebin yüzde 97’sini temin etmesi değerlidir.
KAN TORBASI FABRİKAMIZ GÜZEL OLSUN
Yakında hizmete alınacak kan torbası fabrikamız şimdiden iyi olsun. Kritik ilaçların üretileceği yerli plazmadan ilaç üretimi projesi, Kızılay’ın biyoteknolojide eriştiği seviyeyi ortaya koyuyor.
KİMSENİN KAPRİSİYLE VAKİT KAYBEDEMEYİZ
6 Şubat sarsıntılarının açtığı yaraları süratle sarıyoruz. 201 bin konutun anahtarını hak sahibi vatandaşlarımıza teslim ettik. Yıl sonuna kadar 252 bin ek konut ve işyeri ile bu sayıyı 453 bine yükselteceğiz. Eskisinden daha güçlü, daha çağdaş ve sarsıntıya dirençli hale getirinceye kadar kentlerimizi mola vermeden ihya ve inşa edeceğiz. Ülkemiz için hayat memat sorunu olan kentsel dönüşüm konusunda da kapsamlı hazırlıklar içerisindeyiz. Bu problemde artık kimsenin kaprisleriyle vakit kaybedemeyiz.
YALAN HABER ÜRETTİLER
Ülkemizde sayıları az fakat sesi çok çıkan bir kesim var. Bunlar mensubu oldukları milletle dahi tasada ve sevinçte birleşemiyorlar. Her sıkıntıyı istismar materyali yaparak ülkemize çok büyük kötülük yapıyorlar. Zelzele üzere, sarsıntıya hazırlık üzere bahislerin ulusal problem olduğunu bir türlü kabullenemiyorlar. 6 Şubat sarsıntısı periyodunda neler yaşandığını hepimiz hatırlıyoruz. Bizim zelzele turisti dediğimiz güruh çabucak istismara başladı. Akla, vicdana sığmayan tabirlerle devletimize ve kurumlarımıza saldırdılar, palavra haber ürettiler. İşleri bitince afet bölgelerindeki yüreği yanık vatandaşlarımızı artlarına bile bakmadan bırakıp çekip gittiler. Yıkıntılar ile fotoğraf çektirip sessiz sedasız ortadan kayboldular. Ortalığı velveleye verenlerin sarsıntı üzerinden yardım kuruluşlarına iftira atanlar ortalıkta yok. Belediyelerimiz, vakıflarımız, istekli kuruluşlarımız hala oradalar. Milletin sıkıntısı ile dertlenen kurumlardan biri Kızılay’dır.
KIZILAY GAZZELİ KARDEŞLERİMİZİ ASLA YALNIZ BIRAKMADI
Kızılay’ımızı bugün bir sefer daha gönülden tebrik ediyorum. Evvelki hafta İstanbul’da meydana gelen ve etraf vilayetlerde hissedilen sarsıntıda de Kızılay’ımız meydandaydı. Mega proje diye önemli zelzele projelerinin koca balon olduğu ortaya çıkarken Kızılay’ımız milletimizin imdadına koşmuş İstanbulluların gereksinimini karşılamak için seferber olmuştur. Zelzeleyle sarsılan kardeşlerimiz kim var diye bakınca Kızılay’ımızı AFAD’ımızı görmüştür. Kimin iş yaptığı kimin gösteri yaptığı bir defa daha anlaşıldı. Kızılay İsrail akınlarının başladığı günden beri Gazzeli kardeşlerimizi asla yalnız bırakmadı. Kızılay, insani krizin hafifletilmesinde değerli roller üstleniyor. Kimsenin ulaşamadığı bölgelerde Kızılay’ımız mahzun gönüllere umut aşılıyor. Tüm çalışmaları canla başla, samimi ruhla icra eden değerli kardeşlerimden Allah razı olsun. Her birinize yürekten muvaffakiyetler diliyorum. Milletin dişinden kısarak verdiği kaynakların kullanılmasındaki hassasiyet en üst düzeyde olmalıdır. Buralarda yaşanılacak en küçük zafiyet yıllar alacak ya da hiç mümkün olmayacak. Kılı kırk yaran hassasiyet ile hareket etmeliyiz. Hayır faaliyetlerine gölge düşmesine müsaade veremeyiz.
