Kabine toplantısında birçok mevzu masaya yatırıldı. Ana başlıklardan en dikkat çekeni ise ‘terörsüz Türkiye’ çalışmalarında gelinen son nokta oldu. Toplantıda, Rusya ve Ukrayna ortasındaki barış görüşmelerine ait atılacak adımlar da değerlendirildi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Kabine’ye Ay-Yıldızlı çiçek gönderdi.
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından satır başları;
Aziz milletim, Bedelli basın mensupları, Sizleri en kalbi hislerimle, hürmetle, muhabbetle selamlıyorum. Ekranları başında, toplumsal medya platformlarında ve radyo kanallarında bizleri takip eden vatandaşlarıma buradan hürmetlerimi gönderiyorum. Sözlerime dün kutladığımız anneler günü hasebiyle tüm annelerimizi, tüm hanım kardeşlerimi bir defa daha tebrik ederek başlamak istiyorum. Karşılık beklemeyen bir sevginin, uçsuz bucaksız bir muhabbetin, hiç bitmeyen bir fedakarlığın ve elbette sonsuz bir şefkatin şahikası olan eli öpülesi tüm annelerimize hürmetlerimi arz ediyorum. Başta merhum validem olmak üzere, ebediyete ithal eden tüm annelere Cenab-ı Allah’tan rahmet niyaz ediyor, Rabbim onlardan razı olsun, yerleri inşallah cennet olsun diyorum.
Şehitlerimizin ve gazilerimizin gururlu, onurlu, onurlu annelerine buradan bir defa daha sabrı cemil niyaz ediyorum. Biz topraklarına ana dolu diyen, analar yurdu diyen, ana üzere yar olmadığına inanan bir milletin mensuplarıyız. Tıpkı vakitte bizler cenneti annelerin ayaklarının altına sermiş bir inancın müntesipleriyiz. Tüm kalbimle söylemek isterim ki hayat gayretinde her daim en güçlü desteğimiz, en sağlam sığınağımız olan saygıdeğer annelerimizin haklarını ne yaparsak yapalım asla ödeyemeyiz. Gerek millet gerekse fert olarak annelerimize ne kadar sahip çıkarsak o kadar huzura ve felaha ereceğimizin şuuruyla çalışıyoruz.
‘HEDEFLERİMİZLE ORTAMIZA GİRECEKLER DİYE YOLA ÇIKMAKTAN ÇEKİNEN BİR HÜKÜMET DEĞİLİZ’
81 vilayetimizin tamamında 783 bin km2’nin her karışında güvenliğin, adaletin, özgürlüklerin ve kalkınmanın hükümran olduğu bir Türkiye’yi inşa etmek için gece gündüz demeden koşturuyoruz. Şunu da altını çizerek söz etmek durumundayım. Biz yolumuzu kesecekler, ayağımıza çelme takacaklar, amaçlarımızla ortamıza girecekler diye yola çıkmaktan çekinen bir hükümet değiliz. Tam bilakis 23 yıldır hayalleri gayelere, maksatları de teker teker gerçeğe dönüştüren vizyon ve irade sahibi bir takımız, bu türlü bir iktidarız.
‘CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ BELİRSİZLİKLER ÇAĞINDA TÜRKİYE’YE ASİMETRİK İMKANLAR KAZANDIRMAKTADIR’
Milletimize kelam verip de ulaştığımız tüm gayeler üzere Türkiye yüzyılı vizyonumuzu kuvveden fiile kesinlikle çıkaracağız. Yaşanan onca acının ve düşüncenin akabinde daha aydınlık, daha müreffeh bir geleceğin milletimizi beklediğine tüm kalbimizle inanıyoruz. Kıymetli arkadaşlar, bölgemizde ve dünyada çok kritik gelişmelerin hukuu bulduğu bir periyotta yaptığımız bir kabine toplantımızı daha az evvel tamamladık. Toplantımızda güvenlikten dış siyasete, turizmden iktisada pek çok mevzuyu istişare ettik. Etrafımızdaki krizlerin ülkemiz iktisadına, ticaretine, savunmasına ve güvenliğine olan tesirlerini ele aldık. İnsanlık olarak son yılların en sancılı günlerini yaşadığımız bir gerçektir. Çabucak her gün ya yeni bir çatışmaya, savaşa ya da tansiyona uyanıyoruz. Dünyanın bir yol ayrımında olduğu her geçen gün daha net görülüyor. İkinci Cihan Harbi sonrası tesis edilen global nizam miadını doldururken yerine neyin ikame edileceği hala gizemini koruyor. Daha açık söylemek gerekirse insanlık bir bilinmezlik girdabına gerçek süratle sürükleniyor. Türkiye büyük küçük demeden herkesi etkileyen bu kaotik iklimi en yeterli yöneten ülkelerden biridir. Salgınla uğraşta ülkemize büyük avantaj sağlayan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi belirsizlikler çağında da Türkiye’ye asimetrik imkanlar kazandırmaktadır. İdarede istikrarın, yönetimde uyumun, bürokraside aktif karar almanın, siyasette itimadın, hizmette muvaffakiyetin simgesi olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi her harika gelişmede rüştünü tekrar tekrar ispat etmektedir. Milletimizin takdir ve teveccühüyle hayata geçirilen idare değişikliğinin isabeti günden güne daha uygun anlaşılmaktadır. Yalnızca son toplantımızdan bu yana yaşanan tüm hadiselere bakmak bile bu gerçekleri görmek için kafidir. Milletimizin de şu hakikati şahsen gördüğüne inanıyorum. Global siyaset ve iktisadın bu fırtınalı periyodunda Türkiye’nin kaptan köşkü Allah’a binlerce kere hamdolsun ki liyakatli, deneyimli ve dirayetli takımlara emanettir. 86 milyonun istikbali inançtadır, emin ve ehil ellerdedir. Şu an bizleri takip eden tüm vatandaşlarımın şunu bilmesini istiyorum. Dünyanın ve bölgemizin içinden geçtiği sancılı süreç sizleri asla huzursuz etmesin, asla endişelendirmesin. Özellikle iş çevrelerimiz, yatırımcılarımız mutlaka korkuya kapılmasın.
Türkiye’nin pusulası yalnızca aydınlık ve müreffeh ufukları gösteriyor. Global atmosfer ne kadar kaotik olursa olsun, Allah’ın yardımıyla gemiyi inançlı limanlara kesinlikle ulaştıracağız. Nasıl 2008 krizi ülkemizi teğet geçecek dedik ve haklı çıktıysak, nasıl kumpastan teröre ve darbe teşebbüsüne pek çok musibetin üstesinden geldiysek, nasıl salgını tüm dünyanın gıpta ettiği bir muvaffakiyetle yönettiysek, nasıl hükümetimizi bölgemizdeki savaş ve çatışmalardan uzakta tuttuysak, nasıl milletimizin çıkarlarına ziyan gelmesine müsaade vermediysek, inşallah bu muhataralı süreçten de hükümet olarak yeniden alnımızın akıyla, hatta daha da güçlenerek çıkmayı başaracağız.
