Erciş’e 10 kilometre uzaklıkta bulunan Çelebibağı Mahallesi’nde yaşayan Seyfullah Kasımoğlu, meskeninin etrafında otlayan ineğinin daima huzursuzlandığını fark etti. Durumu izlemeye alan Kasımoğlu, 2 cüce karganın ineğinin sırtına konup tüylerini kopardığını görünce takibe aldı. Elindeki cep telefonuyla kayıt alan Kasımoğlu, cüce kargaların inekten kopardığı tüylerle konutunun bacasına yuva yaptığını gördü.
Kasımoğlu, “İneğimin sırtına konan kargalar nedeniyle huysuzlandığını görünce yaşananları kameraya çektim ve kargaların ineğimden tüy kopardıklarını görünce de takip ettim. Yolunan bu tüylerle kargaların yaşadığımız meskenin bacasına yuva yaptıklarını belirledik. Yuvaya karışmıyoruz lakin baca da kargaların yuvası olduğu için soğuk havalarda artık soba da yakmayacağız” dedi.
YYÜ Fen Fakültesi Biyoloji Kısmı Zooloji Anabilim Kolu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Atilla Durmuş, her yıl nizamlı olarak sulak ve karasal alanları ziyaret ederek bu bölgedeki kuşlarla ilgili bilimsel dataları topladıklarını söyledi.
Havzada yerli olan çeşitlerden birkaçının da kargalar olduğunu belirten Prof. Dr. Durmuş, “Havzada 4 çeşit karga bulunmakta. Bunlardan birisi cüce kargalar. Ekolojilerine baktığımız vakit, yuva bakımından baktığımızda genelde söğüt ağaçları, kavak ağaçları ve yerleşim yerlerini kullanmaktadırlar. Her ne kadar insanlardan uzak dursalar dahi insanların yerleşim yerleri olan özelikle kırsal bölümlerde meskenlerdeki çatı ortalarını, taş oyuklarını da üreme alanı olarak kullanabilirler” dedi.
‘BÜYÜK VE KÜÇÜKBAŞ HAYVANLARIN TÜYLERİNDEN YUVA YAPABİLİRLER’
Kargaların ilkbahar aylarından itibaren üreme periyodunda etraftan topladıkları otlarla, çalılarla yuvalarının ana sınırlarını ördüklerini belirten Prof. Dr. Durmuş, “İçerisine de getirmiş oldukları tüylerden ve kağıtlardan bir stant yaparlar. Bu halde yaklaşık 6 yumurta bırakırlar ve 20-21 gün içerisinde kuluçkadan yavrularını çıkartırlar. Bu yuvaya taşıdıkları yumuşak gereçleri ekseriyetle büyükbaş yahut küçükbaş hayvanların sırtlarında ya da dökülmüş olan tüylerinden temin ederler ve yuvalarını bu formda daha konforlu hale getirirler. Değişen etraf ve ekolojik koşullardan ötürü hayvanlar evvelce daha kırsal alanlarda ve tabiatta yuva yaparken artık yerleşim alanlarının artmasından kaynaklı olarak insanlara biraz daha yakınlaştılar. Konutlarının çatılarını bacalarını yuva yeri olarak kullanabiliyorlar” diye konuştu.
Havzada bulunan 4 cins kargadan yerleşim yerlerine yaklaşan ve bu burada yuva yapan tiplerin başında cüce kargaların geldiğini de kaydeden Prof. Dr. Durmuş, “Hem boyut olarak en küçük kargalardan birisidir hem de beşere daha fazla yaklaşan bir tiptir. Onun dışındaki öbür 3 tıp daha çok koloni olarak kavak ağaçlarının üstünde yuva yapan karga cinsleridir. Bu halde toplumsal yaşantı kurarlar. Bundan ötürü meskenlerin çatılarında, bacalarında yuva yapan cinslerden yalnızca cüce kargayı görebiliyoruz. Onun dışındaki kargalar çok da fazla tercih etmiyorlar meskenleri yahut oyukları” dedi.
