İbn Haldun Üniversitesi (İHÜ) tarafından ‘Geliştiren Kültür ve İklim’ teması ile bu yıl 3’ncüsü düzenlenen ve odağını kültürel iklim sorunlarına çeviren İbn Haldun Akademi ’25 programı kapanış dersi Ulusal İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın tarafından verildi. Programa Kalın’ın yanı sıra Afyonkarahisar Valisi Kübra Güran Yiğitbaşı, İHÜ Mütevelli Heyeti Lideri Prof. Dr. İrfan Gündüz, İHÜ Lider Vekili Necmeddin Bilal Erdoğan, Rektör Prof. Dr. Atilla Arkan ve öğrenciler katıldı.
‘TÜRKİYE’NİN KENDİ AYAKLARININ ÜZERİNDE DURABİLMESİ İÇİN YAPTIĞI EN KIYMETLİ ATAKLARDAN BİRİ’
Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı İbrahim Kalın, “Dünyaya açılırken kendi köklerimizden asla kopmamamız gerektiğinin altını ısrarla çizmemiz gerekiyor. Nasıl yerli ve ulusal olmak kendimizi dünyaya kapatmak manasına gelmiyorsa, dünyaya açılmak demek de kendi özümüzden, köklerimizden kaynağımızdan vazgeçmek manasına gelmiyor. Yerli ve ulusal olma vurgusu, Türkiye’nin kendi ayaklarının üzerinde durabilmesi için son yıllarda yaptığı en değerli ataklardan biridir. Zira bize yıllarca farklı sistem ve formlarda kendi tarihimizden, özümüzden, kaynaklarımızdan uzaklaşarak fakat çağdaş dünyada bir yer edinebileceğimiz telkin edildi. Çağdaşlaşma ismi altında yüzeysel bir batılılaşma, zirveden inme bir sosyolojik tabanı olmayan birtakım batılılaşma veyahut çağdaşlaşma projeleri, Anadolu coğrafyası ve halkları, milletleri üzerinde uygulandı ancak her seferinde büyük arızalarla, büyük kahırlarla karşı karşıya kaldık.
Aydınımız toplumuna yabancılaştı, insanımız tarihine yabancılaştı ve bu yabancılaşmayı Türk sağı da Türk solu da çok farklı hallerde yaşadılar. Bugüne kadar da bunun tortularını, izlerini hepimiz deneyim etmeye devam ediyoruz. Yerli ve ulusal olarak ve kalarak, yani ayaklarımızı dünyada sağlam bir coğrafyaya basarak dünyaya uzanmak, ufkumuzu bununla şekillendirmek, entelektüel bakış açımızın da temel prensiplerinden bir adedidir. Fakat bu türlü bir tasavvur ile biz dünyaya açıldığımız, dünyaya uzandığımızda ona söyleyecek bir kelamımız olur. Öbür türlü daima oburlarının aynası oluruz. Oburlarının tekrarından öteye gidemeyiz” dedi.
