Özel Hak-İş Yönetim Kurulu Lideri Mahmut Arslan’ı ziyaretinin akabinde ortak basın açıklamasında özetle şunları söyledi:
KOMİSYON TOPLANMALI: Taban fiyatın temmuz ayında zamlanmaması, kabul edilebilir, dayanılabilir, katlanılabilir bir durum değildir. Derhal Minimum Fiyat Komisyonu’nun toplanmasını, kapsayıcı bir halde tüm konfederasyonların dahil edilip üç konfederasyonun üreteceği ortak talebin dikkate alınıp patronun de haklı kaygılarının giderileceği halde kamunun da elini taşın altına atıp bu işi çözmesini bekliyoruz.
BEKLENTİLERİ KARŞILAMADI: (10. Yargı Paketi) Beklentileri karşılamadı. Terörsüz Türkiye maksadıyla atılan adımlarla eş vakitli bir infaz düzenlemesinin yapılacağının kelamı verilmiş DEM Parti’ye. Bu bayramdan evvel çok sayıda tutuklu ve mahkumun hür kalacağına ait görüşülmüş geçmişte. O denli şeyler söylendi ki… Güya Kurban Bayramı’nda cezaevleri boşalacakmış üzere bir algı oluşturuldu. Artık büyük bir hayal kırıklığı yaşanıyor.
MUTABAKAT VURGUSU: Affın iki tarafı olduğu için; bir hatalı ve cürümlünün yakınları, ikincisi cürümden ziyan görenler ve yakınları… Toplumsal mutabakat aranması gereken bir problemdir. Tüm partilerle bunu birinci evvel görüşüp, sonra da bunu topluma gerçek bir formda anlatmak gerekir. Bu türlü bir şey yaklaşıyorsa bunun bir masası kurulur. Toplumun yüzde 95’ini temsil eden Parlamento’da bir mutabakata varırsınız, bu toplumsal mutabakat ve istek üzerine daima birlikte sahiplenilir. ‘Her şeyi ben biliyorum’ diyenler bu işi de ellerine, yüzlerine bulaştırdılar. İnfaz düzenlemesi problemine hem hassasiyetleri hem de beklentileri gözeten, yapan bir yerden katkı vermeye çalışacağız.
‘Banayasa’ eleştirisi
Özel, yeni anayasa konusunda da şunları söyledi: “Yine kendi kendilerine tıpkı telaffuz setiyle bir anayasa söylüyorlar. Biz de diyoruz ki ‘Ya gerçek niyetiniz ne? Onu bir anlatın.’ Yani bu o kadar klişe ki ‘Darbe anayasasından kurtulacağız ve sivil bir Anayasa yapacağız.’ Evet, buna gereksinim var lakin bunun için içtenlikle toplumun tüm kesitlerini dinlemek, konuşmak ve daima birlikte yapmak lazım. Lakin siz anayasa değil ‘banayasa’ fikrinin insanıysanız bu ülkenin başına bunlar bu yüzden geliyor aslında. Döndük dolaştık tıpkı yere geldik. ‘Haydi Erdoğan’a anayasa yapalım.’ Hayır her doğana anayasa yapalım. Bunu da yapmak için bir sefer Anayasa’ya evvel uyalım. Sayın Cumhurbaşkanı Anayasa’ya harfiyen uyun, uymadığınız uygulamalardaki eksikliklerinizi telafi edin, sonra gelin, ‘Anayasa yapalım’ deyin. O vakit değerlendirelim.
