Polen alerjisi nedir, kimleri tesirler?
Polen alerjisi, halk ortasında “saman nezlesi” olarak da bilinen ve bitkilerin üreme devirlerinde havaya saldığı polenlerin teneffüs yoluyla alınması sonucu oluşan alerjik bir tepki. Bilhassa huş, meşe, kavak üzere ağaçların yanı sıra çayır ve çimen polenleri en sık alerjiye neden olan cinsler ortasında yer alır. Bahar aylarında açık havada sık sık hapşıran, burun tıkanıklığı yaşayan, göz kaşıntısı çeken bireylerin polen alerjisine sahip olma mümkünlüğü epey yüksektir. Bu durum, çoklukla çocukluk çağında başlasa da her yaşta ortaya çıkabilir. Dr. Safalı, bu dönemde dış ortamlarda geçirilen mühletin şuurlu planlanması ve belirtilerin ciddiye alınması gerektiğine dikkat çekiyor.
Teması azaltmak için gözlük ve maske şart
Dr. Levent Safalı, polen yoğunluğunun sabah erken saatlerde ve akşamüzeri arttığını belirtiyor. Bu nedenle mümkünse dışarı çıkmak için öğlen saatlerinin tercih edilmesini öneriliyor. Ayrıyeten alerjiye yatkın bireylerin bu saatlerde camları açık bırakmaktan kaçınmaları, sabah havalandırmalarını kısa tutmaları gerekiyor. Polen alerjisine karşı fizikî bariyer oluşturmanın en tesirli yollarından biri de maske ve gözlük kullanımı. Bilhassa yavaşça nemlendirilmiş maskeler, teneffüs yollarına polen girişini azaltıyor. Güneş gözlüğü ya da olağan gözlük kullanımı ise göz kaşıntısı, sulanma ve kızarıklık üzere belirtileri hafifletiyor.
Giysileriniz alerji kaynağı olabilir
Dış ortamda geçirilen vaktin akabinde meskende polenlerin yayılmasını önlemek için kıyafet değişimi ve duş alınması öneriliyor. Bu uygulama hem polenleri bedenden uzaklaştırmak hem de hayat alanında yayılmasını engellemek açısından değer taşıyor. Ayrıyeten mesken içinde HEPA filtreli hava temizleyiciler kullanmak ve havalandırmayı polen yoğunluğunun düşük olduğu saatlerde (genellikle öğlen) yapmak da şikâyetlerin azaltılmasına katkı sağlıyor.
Tedavi edilmezse astıma dönüşebilir!
Polen alerjisi sırf burun ya da göz problemleriyle sonlu kalmayabilir. Dr. Levent Safalı, tedavi edilmeyen hadiselerde alerjik rinitin vakitle alt teneffüs yollarını etkileyerek astıma dönüşebileceği ikazında bulunuyor. Bu nedenle burun tıkanıklığı, geçmeyen öksürük ya da nefes darlığı üzere belirtiler kesinlikle ciddiye alınmalı. Alerji tedavisinde antihistaminik ilaçlar, burun spreyleri ve göz damlaları birinci evrede şikâyetleri azaltmakta tesirli oluyor. Fakat yalnızca ilaçla değil, alerji aşısı olarak bilinen immünoterapi ile daha kalıcı tahliller de sağlanabiliyor. Safalı, bilhassa yalnızca polen alerjisi olan bireylerde uygulanan immünoterapinin 2-3 yıllık süreçte kıymetli oranda bağışıklık sağladığını ve tesirinin uzun müddet devam ettiğini belirtiyor.
Burun tıkanıklığı için erken tedavi şart
Gözlerde yaşarma, kaşıntı ve kızarıklık üzere durumlarda yalnızca damla kullanmak yetmeyebilir. Gözleri dış ortamdaki polenlerden korumak için fizikî hami olan gözlüklerin yanında, doktor kontrolünde alerji ilaçlarının da nizamlı kullanımı gerekir. Burun tıkanıklığına karşı burun spreyleri de tesirli bir dayanak sağlar. Polen alerjisi, birçok kişi tarafından “bahar yorgunluğu” ya da “mevsimsel nezle” olarak hafife alınsa da önemli teneffüs yolu sorunlarına neden olabilir. Dr. Levent Safalı, doğru korunma prosedürleri, şuurlu ilaç kullanımı ve gerekiyorsa immünoterapi uygulamaları ile bu devrin çok daha rahat geçirilebileceğini vurguluyor.
