İstanbul’da dün gece rahatsızlanan ve kaldırıldığı hastanede aort damarında yırtık tespit edilen TBMM Meclis Lider Vekili Sırrı Süreyya Başkan, ameliyat edildi. Ağır bakımda tedavisi süren Başkan, 16 Mayıs 2024’te Meclis Genel Kurulunda, ‘Türk Ticaret Kanunu ile Kimi Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin görüşmeleri sırasında gerginlik yaşanınca rahatsızlığına değinmişti.

Önder, iktidar ve muhalefet milletvekillerinin genel kurulu yönetme tavrına ait tenkitleri üzerine şöyle demişti:

“Bunu söylemek istemezdim ama genel kurulu yönetirken beynime pıhtı attı. Gittik; işte her şer bir hayra hamiledir; pankreasta tümör çıktı. Beyne pıhtı atmasıyla birlikte aort anevrizması yaşadık. Ağır da bir tedavi görüyorum. Ona karşın ben bu kadar tahammüllü, saygılı ve bu kadar; aslında ayıp bir şey insanın kendisi için bu tarifi kullanmak da, zarafetle yürütmeye çalışırken, bu hoyratlık kabul edebileceğim bir şey değil. ‘Acaba zarafetimizi, nezaketimizi, edebimizi diğer bir şey olarak mı yorumluyorlar’ hissine kapılıyorum. İncindiğim bir şey. Bu ikinci bir dakikada kelama giremeyen bütün arkadaşlar beni demokrasi dışı davranmakla itham ettiler. Muhalefetten de vekiller geldi. Artık alışılmış ki ben de bütün bunlardan kendime bir ibret, ders çıkarmazsam ayıp olacak. Bundan sonra 20 bireyden diğer hiçbir arkadaşıma kelam vermeyeceğim. Muhalefetten gelip burada çemkirmeselerdi diyecektim ki, ‘Yine ben eski tavrımı devam edeyim.’ İç tüzükse iç tüzük nasıl uygulanır hepsini göreceğiz. Lakin minimum bir konsorsiyum, taban bir zarafet, minimum bir nezaket, anlayış, hemhal olma, empati, ismine ne derseniz deyin, burada hepimizin sıkıntı ettiğimiz memleketin halidir. Bir halde bir yol bulmaya, üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmeye çalışıyoruz. Onun için rastgele bir iç tüzüğün bana yüklediği o saygısızlıkla ilgili rastgele bir şey yapmayacağım. Onu bile tabir özgürlüğü kapsamında değerlendiriyorum. Hürmet sınırlılarını zorlasa da ben bir Sayın Vekile bu konuda rastgele bir disiplin süreci yapmak üzere bir tavır, 40 yıllık prensiplerimi çiğnemek olur. Hiçbir saygısızlık prensiplerimi çiğnetemez, söz edebilmesi, bunda çoka bile gitse, kabalaşsa bile buna tahammül etmek biçiminde gelişiyor. Vaktinizi aldım. Özür dilerim, bağışlayın beni.”